29 Eylül 2008 Pazartesi

Kikiki kokoko gulugulugulugulu guk vak vak

  • "Whaaa?!" derdi Prof. Farnsworth söylenenleri dinlemediğinde/unuttuğunda/anlamadığında. Dünya tatlısı karakterdi elbet ama Zoidberg var ondan önce. Bender da severim ama ona karşı genel bir sevgi var, Zoidberg'in yeri ayrı. Bunları söylerken bir yandan deli deli Futurama izlediğim günleri anıyor, bir yandan da acaba bir bir bölüm açsam izlesem mi yahu diyorum. İşte o dakika aklıma izlemediğim Freakazoid bölümleri ve indirmediğim Johnny Bravo geliyor, vazgeçiyorum.
  • Marketlerdeki kasaplar bizim tarafımızdan izlenmekten rahatsız mıdır? Ya da biz onlar tarafından izlenmekten niye rahatsız değiliz? The Who bundan şarkı bile çıkarırdı, ben yapamam.
  • Radyoda bir astroloji programı. Adamın biri yıldız haritasını istiyor, satürnü neredeymiş onu soruyor..
    • Radyodaki adam: Ben yıldız haritamı istiyorum, bir de satürnüm nerede acaba, çünkü ben hep iş hayatımda başarısızlıklar yaşıyorum, yani hep bir yere kadar muhteşem gidiyor ama sonra hep engelleniyorum, kozmik bir engellenme söz konusu...
    • Radyo dinleyen babam: O senin kozmik kazmalığın....
  • Bayramdan önce çok insan gördüm. İnsanları beklerken çok kedi sevdim. Fotoğrafçılık kulübüne üye oldum, beni üye yapan çocuğu yarım saat kitledim. Yokluğunda (ha?) çok hocadan tiksindim. Fal baktım, fal baktırdım-buradan Emir Bey'e sevgilerimi sunarım. Çok fotoğraf çektim, bittabii öz fotoğraf çekemedim. Pestöf yapacağım yine de, inatla, sevgiyle, ışıklaaa.....
  • "Are there any neighbours in the house next door? Three or four, maybe more..." Müzikal gelişimimi yavaşlatan ve söz-müzik uyumu anlayışımı bir nebze düşüren bir şarkı varsa o da budur. Kendisi ortaokul ingilizce kitabından hayatımıza akmış, beynimizi dondurmuştur. Hayır, bir de eğlenceli bir şeydi, tenefüslerde falan da söylerdik. Biz hiç ergenlik bunalımına girmedik amca, hep salaktık biz:)
  • Amerikan filmi replikleri istiyorum Jack. Her yerde film replikleri uçsun istiyorum, bir saat boyunca. Ama Amerikan gençlik dizisi değil, romantik komedi filmi değil, normal bildiğin aksiyon filmi. Jack? Orda mısın?
  • Az önce Spider Solitaire'in ne hoş bir oyun olduğunu, ama 4 çeşit kartla oynamanın da işi iyice zorlaştırdığını falan yazacaktım. Annem oynuyor zira yanımda. Sonra vazgeçtim. Ama babamın sıkılıp annemin klavyesinde rastgele tuşlara basması ve oyunda habire kart dağıtılması, dolayısıyla oyunun bozulması beni buna zorunlu kıldı. Yazmak zorundaydım. Sanırım bu haftanın orjinal insanı babam. Ya da sadece canı sıkıldı.
  • Edepsiz Komedya'nın klibi tatlı olmuş yahu. Sulukule yıkılmadan üç gün önce çekildiği için -ve ben o bölgeyi yıkılmadan önce de gördüğüm için- ek olarak güzel. Evet, duygulandım seyrederken. Aslında görüntü-müzik uyumu her yerde çok iyi değil, hatta bence ışık da çok yeterli değil gibi, ama o kadar samimi ki klip, hiçbir şey söylemek istemiyorum. Hem gülümseyerek hem duygulanarak izliyorum.
  • Bayram iyidir yahu:)
  • Son olarak; bunlar da Futurama severlere hediyem olsun, zira yeni film geliyöör!

3 yorum:

Emir Bey dedi ki...

sevgiler bizden, mutlu ve hayırlı bayramlar, ayrıca bensiz çekilen fotoğraf öz fotoğraflıktan uzaktır =) ehaehah iddialı geldim :D

operadaki fantom dedi ki...

emir bey, sizin fotoğrafınızı çekme konusundaki planlarımı biliyorsunuz, içiniz rahat olsun.
bakın, isminizin geçtiği bloga bir tane bile fotoğraf koymadım, sırf siz yoksunuz diye:)

Adsız dedi ki...

"are there any neighbours in the house next door?" şarkısını internette arıyorum ama bulamıyorum. lütfen yardımcı olabilir misiniz? ismi neydi? hangi kitaptaydı, hatırlıyor musunuz? şaka yapmıyorum.