22 Eylül 2008 Pazartesi

Sezonu açtık, hadi bakalım...

1- Evet, bugün okul açıldı ve böylece kuzey kampüs, Görkem, Ömer ve börekçiyle dolu günler de başlamış oldu. Hatırlamayanlar bir önceki yazıya bakabilirler ama inatla üşenenler için Görkem'i size hatırlatayım:

Ay lav veri Gülben

Bugün ilk derste hocanın "sence güzelliğin kriterleri nasıl olmalıdır?" şeklinde sorması üzerine biliyorum ki Görkem "yani hani güzelliğin belli bir kriteri yoktur, ama genelde sarışın insanlar zaten güzel oluyorlar, ama esmerler de güzel olabilir elbette, ama aynı kriterlere sahip iki insandan sarışın olanı tercih ederim" demek istedi. Ancak, hafif bir Kaygısızlar'daki ismini hatırlamadığım kabadayının badigardları havasında "Hocam, sarışın güzeldir" deyince bir tuhaf oldu ortam. Bunun üzerine hocanın "gerçi kriterlerin yanındaki arkadaşına da tam uyuyor hehheh" şeklinde gülüşü neş'emize neş'e kattı. Evet, hoca bizi ilk dersten sevgili sandı sanırım.

2-Hoca dedim de aklıma geldi. Hocam, ben iki nesildir reklamcı bir aileden geliyorum. Dedem İzmir'de Uçan Reklam'la İzmir Fuar'ına katılmış, bir sürü firmanın reklamını yapmış. Babam da zamanında Türkiye'nin en büyük ajanslarından birinin sahibiymiş. O yüzden ben de hayat felsefemi reklamcılıktan aldım. Gerçi yemin etmiyorlar onlar. Olsun. Reklamın iyisi kötüsü olmaz. Zaten ben de reklamcılıktan ne aldığımı unuttum, ama bir ara umarım latince bir cümle bulurum bu konuda, üzülmeyin. Facere nocere.

Anlamayanlar için not: hocamız üç nesildir doktor bir aileden geliyormuş, büyük dedesi sarayda, dedesi kurtuluş savaşında doktorluk yapmış, babası da çok ünlü bir cerrahmış. O nedenle hayat felsefesini Hipokrat'ın yemininden almış. Ne hoş.


3-Okulda geçirdiğim sıcak saatlerden sonra Erdal Bey'le buluşmak ve fotoğraf çekmek üzere yola çıktım. Beşiktaş civarında yakaladık Sayın Cüran'ı ve önce onun işlerini halletmek üzere Taksim'e geçtik, halledemedik, ama sağlık oldu, kendimizi Topkapı Sarayı'na attık biz de. Müze Kart sahibiyiz artık kendisiyle, müzeler vız gelir. Neyse gezindik de gezindik, tarihe, kültüre doyduk, hatta kutsal emanetler bölümünde ağzımız açık baktık öyle. Fotoğraflar çektik, ama çok değil, az:)

Sonunda da sağolsun Erdal Beyler beni yurduma kadar bıraktılar motorlarıyla, ama donmadım değil hani.

4-Odamı toplamam, poster yapmam lazım, ama herhal poster yine yarına kalacak. E siz de sağlıcakla kalın bari.

4 yorum:

Emir Bey dedi ki...

yahu benim de müze kartım var sevgili nil ipek,
bundan sonra fotoğraf amaçlı veya gezme amaçlı müze gezilerinde haberdar etsenize beni de !
yahu daha rumeli hisarına gitmedim 3 saniye sürer mesafesi bir de galip hocanın dersler başlıyor mu bu hafta =P

operadaki fantom dedi ki...

galip hocanın dersler başlıyor olsa gerek, ama yarın katılamayacağım, belki perşembe:)
e bilmem ki, galip hoca çıkışı belki, ya da ben gelemezsem de beş gibi çıkılır gidilir hisara, he, ne dersiniz emir bey?

davulcüce dedi ki...

tamam da fotolar nerede nazcan? nedir yani?

operadaki fantom dedi ki...

yahu topkapı sarayına dair çok güzel fotolar yok elimde, birkaç adet dışında. onları bilahare bir best of yapar koyarım tekrar:)