Sonralıkla, bugün Formula G'nin sponsor dosyası ve babamla cebelleşirken, ofise kuzenimle amcam geldi. ANcak öyle bir anda geldiler ki (zaten ofiste 3 kişi vardı), Seçkin abi gözlerini bilgisayardan ayırmadan babamın söylediklerini yapmaya çalışıyor, ben babamın isteklerindeki tutarsızlıktan dolayı burnumdan soluyorum, babam da iş son dakikaya kaldığı için haklı olarak sinirlenmiş, hiçbir şeyi beğenmiyor, kafasındakini de anlatamıyor, kendi kendine debeleniyor.
İşte o an kuzen ve amcanın gelişi, ofis atmosferine bir katkısı olmasa da, söz konusu atmosferden beni alıyor, insan neşe doluyor. Bu arada belirtmek isterim ki, kuzenim de benimle bir araya geldiğinde sapıtan insanlardandır. Zaten sapıtmayanı almıyoruz cemiyetimize, dışlıyoruz.
Sonuç olarak konuştuk, "ya bir gün buluşalım da yine fotoğraf çekilelim" dedük (bedük), evet, bizim bir araya gelip fotoğraf çekmekten başka işimiz gücümüz yok, muhabbetten de zerre hazzetmiyoruz, hatta birbirimizden hazzettiğimizden bile şüpheliyim:)
Bu blogu yazma aşamasında Ayhan Beyler aradılar, piste geleceklermiş. Akşam da liseden arkadaşlarım Ezgi ve Jansu Hanımlarla buluşacağım Allah izin verir ise. Ekstrem asosyallikten sonra gelen bu insan çokluğu neye delalettir ya da ne getirir hiçbir fikrim yok ama bir önceki fotoğrafta kuzenimi yanlış tanımış olanlar için geliyor; "Güz gülleri gibiyim, hiç bahar yaşamadım..."
Evet, tamam, bu da çok doğru tanıtan bir resim değil...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder