15 Şubat 2012 Çarşamba

Portakal marmeladi

Malzemeler:
  • Albert Heijn'dan, "aman abi indirime girmiş, vitamindir, kaçırmayayim diyerek alinmis, ancak yenemeyecek kadar eksi 3 adet portakal 
  • Evde toz şeker bulunmamasindan, hem de az daha sağlıklı olsun diye bal 
  • Portakallarin rahatsız edici ve bütün evi kaplayan kokusunu, ve keskin tadini yumuşatmak için nane 
  • Tek kişilik minik tencere 

Yapılışı:
  • Bütün işinizi gücünüzü bırakın. Portakalları soyun, beyazlarını bir daha soyun. Portakallar o kadar yumuşak olsun ki elde dağılsın. Küfredin, ama soymaya devam edin. 
  • Soyduğunuz her portakalın üzerine, tadını değiştireceğine dair bir umut beslemeyerek bal dökün. Yetmez gibi gelsin, biraz daha dökün. 
  • Portakallari tencereye dökün, tencereyi ocağa koyun. Bir sure pişsin. Bütün ev ekşi portakal koksun. Ev sizin olmadığı için panikleyin, küfretmeyi unutmayın, küfür önemli bir unsur. 
  • Zaten baharatlı olsun daha iyi mantığıyla içine nane koyun. Hiçbir şeyi bastırmaya yetmediğini görün, daha da fazla koyun.
  • İki dakika içeri gidip gelin, on saattir pişmeyen marmeladın artık marmelat kıvamina gelmekle kalmadığını, hafiften hafiften yandığını görün. Ocağı kapatın. 
  • Biraz soğuduktan sonra tadına bakın, "vay anasını, ne biçim olmuş" deyin. O portakallarla edinilecek en iyi performansa ulaştığınızı fark edin, sevinin, egonuz şişsin. Sadece bir kahve fincanı çıkmasına üzülün.
  • Uyuyun, uyanın, afiyetle tüketin.
Fincanda uzaylı ciğeri gibi gözüken reçel, yanında nane çayı, fırından yeni çıkmış ekmek ve fıstık ezmesi.. Ohş..

Hiç yorum yok: