7 Temmuz 2009 Salı

Ayşegülnazcan İstanbul'da 2, bölüm 1: Kendinden fotoşoplu fotoğraf makinası



İki gündür İstanbul sınırları içerisinde fink atan bir insanım. Gerçi, İstanbul ve İzmir'deki hayatlarımın iki ucu temsil ettiği doğrudur, İstanbul'da danalar gibi koşturduktan sonra İzmir'de hareket etmeden bir hafta geçiriyorum mesela, ama şimdilik İzmir'deki über tembellikten sonra İstanbul ucuna tam yetişemedim. Gerçi bunda Oylumla beraber Tarabya'da kalıyor olmamın, dolayısıyla ulaşım konusundaki üşengeçliklerimin de etkisi var.


Ama İstanbul güzel elbet. Dün Santana konseri (buradan Dünyacan'a ve Yılmaz ailesine tekrar teşekkür ediyorum), bugün Etiler'de kendi kendine ev bakmaca ve manzarada çok özlenen yurt insanlarını dürtmece. Akabinde otobüste Taha'yla seviyesiz dakikalar ve 7pf2p provası.

Bütün bunlardan çıkarılacak sonuçlar:
1-7pf2p konseri nasıl geçecek hiçbir fikrim yok:) Zira kozmik bir saçmalama mevcut, evrenin tüm dengeleri bize "konsere çıkmayın" demeye çalışıyor, Barış parmağını incitti, Çağrı hastanede, mekanın ses düzeni yüzünden "gruptan kimi atsak ki" tartışmaları dönüyor. Yine de yeni mekanda çalıyoruz, o da bir şey.

2-Bugünkü fotoğraflarla gördüm ki, fotoğraf makinam jpeg çektiği zaman kendinden fotoşoplu bir makina. Hatta suluboya filtresi bile uyguluyor olabilir, o derece. Gerçi lensten de kaynaklanıyor olabilir, olay o değil ama. Kendinden fotoşoplu makina ne lan. Bari bi sorsaydı yapmadan önce.

3-Yarın SMV konseri. Peki ya ben nereden izliyorum? Merdivenlerden:) İşte bu da merdivenlerden izleyen gencin trajik hikayesi:

Her halinden belli; ezik...