11 Haziran 2009 Perşembe

MG309

Az önce (daha 5 dakika olmadı) son oda arkadaşım Selin'i de uğurladım. Çiğdem bu sene bizimle değildi, Sena da dün gitti. İşin ilginci, ne hissettiğimi bilmiyorum. Çok yakın olmadım, genel olarak insanlarla çok yakın değilim zaten, ne Selin'le ne de Sena'yla çok vakit de geçirmedim bu sene.
Bunun yanında, Sena vedayı erteledi, Selin vedayı erteledi, sonunda veda etmeden dağılmış olduk. Tuhaf bir his; sanki seneye de aynı odada aynı şekilde devam edecekmişiz gibi, ne bileyim, "hiç ayrılmayacakmışız" gibi. Yani, herkes kendi yoluna gitse bile akşam herkes yan yana uyuyacak gibi bir his.
Yalan ama. Vedayı erteleyerek bünyeyi kandırdık, ama biraz düşününce bir şeyler oturuyor insanın içine. Ben mi derinleştiriyorum mevzuyu, ya da daha derin de ben mi inemiyorum, onu da bilmiyorum bak.
Canım arkadaşlarım, 3 yıl boyunca sizinle aynı odayı paylaştığım için çok çok şanslıyım. Ve sizi çok seviyorum, şu ana kadar bunu söylemediysem ya da belli edemediysem, ne bileyim, surat astıysam (suratsız bir insanım bazen), müziği çok açtıysam, ortadan kaybolduysam, aramadıysam, sormadıysam, vs vs vs, çok özür dilerim.


Sizi çok seviyorum.

1 yorum:

tranquíl dedi ki...

o saydıklarının her birini de dibine kadar yapmışsındır varya, içimden bir ses öyle söylüyo. ah onları bi dinlemeli, o Sena'yı ve Selini. :D

hiiii kelime doğrulamada "tools" yazıyoooooooo. terbiyesiz laf sokucu blogger.