30 Mart 2009 Pazartesi

Hay oyalanasıca..

Ece Hatun bana "Ne o blogunu ihmal etmeler?" dedi. Ben de "Bu hafta iki sunumum üç ödevim bir konserim var, gelme üstüme" dedim, "Ayrıca ben öyle senin gibi iki satır yazıp kaçamam" dedim (gülüşmeler). Sonra iki satır konuşup kaçmış oldum zira ödevim ve uykum vardı. Ödevimi yapmadım, uyudum.


Ha, bütün bu ihmalkarlıklar arasında pek neşeli bir 4 gün geçirdim Menevişlerde, Meneviş'e, Deniz'e, Nilgün Teyze'ye her şey için teşekkürler. Bir de annemi öpüyorum buradan. Ayrıca babama, İzmir, Sasalı'da bulunan dayım ve yengeme, anneanneme ve babaanneme de el sallıyorum ve sıradaki şarkıyı onlara göndermek istiyorum: David Bowie-Starman.

Ayrıca evet, şaşıyım ben.

Röportaj ödevimiz var (neden?), bir röportajı izleyip, iletişim becerilerini inceleyip (niye?), yorumlayacağız (niçin?). İlk bulduğum röportaj David Bowie'nin oldu, 25 dakikalık, kütüphanede ödev öncesi izlemeye kalkınca hoş olmadı, zira baya eğlenceliymiş röportaj. Yutup kapalı olmasa link verirdim ki çok merak ediyorsanız sorarsınız zaten bireysel olarak. Buraya koyunca sadece 5% merak payı görüyorum. Dolayısıyla "YA İZLEDİNİZ Mİ NE GÜZEL RÖPORTAJ Dİ Mİ?!" sorusuna kem küm konulu cevaplar alacağıma linkleri hiç vermiyorum. HIH.

Onun yerine şunu izleyiverin:




Ayrıca buradan mailimi takmayan Hande Sart'ı da şiddetle kınıyorum.

Bir de iddialı olduğun konuda deplasman başarısızlığı fenaymış yahu. Bugün bunu ıspanak konusunda yaşayan, yarın danışmanlık yapamaz, öbür gün şarkı söyleyemez. Beğendiği şarkıyı dinletirken gerilir yanındaki beğenmeyecek diye. Hoş değil. İddialı olmamalı insan.

Evet, boş konuşuyorum, ama sebeplerim var.

Hiç yorum yok: