1 Mart 2009 Pazar

Detonal geceler

Her blog sahibinin yaptığı gibi, ben de acaba "belli bir dönemden sonra blogunu boşlama psikolojisi"ne mi girdim diye düşünceler içerisindeydim birkaç gündür. Genel olarak üşengeç bir insanım, bunu da üşengeçliğime bağlayabilirdim, ama aynı noktaya (bkz. boşlamak) geri dönerdim-ki zaten iki gündür Ankara'da ikamet ettiğimi, ondan önceki iki günde de internetimin olmadığını hatırladım. Bu ani rahatlamadan sonra blogumu yazeyorum artık, evet. Mutluyum.

Önce Bümkarnaval var tabii, BÜMK insanlarının bir araya geldiği, sevenlerin birleştiği, yeni ilişkilerin pıtrak pıtrak bittiği o muhteşem organizasyon:) Zaten çok uzun kalamayacaktım Bümkarnaval'da, zira aynı gün Selin'in de doğumgünüydü ve Selin doğumgününü Asmalımescit'te kutlayacaktı. Yine de kulüpte kalmak da datlıydı ve yaklaşık 3 saat Bümkarnaval'da debelendim (fotoğraf/muhabbet/dedikodu/vs), sol tarafta da beni detone olurken görüyorsunuz. Evet, popcore'un bir kısmı oradaydı, ben de birkaç şarkı söyledim, ama uzun zamandır stabil olarak şarkı söylemediğimden olsa gerek, ses aldı başını gitti, Beykoz'dan döndü falan. Olsun, mutluydum yine de ben, ay lav popkor lan. Mehih.
Belli bir oyalanma süresini doldurduktan sonra, Özgür ve Mustafa Beyler sağolsunlar, Taksim'e vardım. Asmalımescit yollarında rastladığım iki Fransız ile Fransızca konuşmaya çalışırken adamlardan birinin aslında Türkçe bildiğini, sadece beni Hollandalı sandığını öğrendim. Onları Otto'ya bıraktıktan sonra 23'e vardım ve "LAN SELİN İYİ Kİ DOĞDUN LAN" dedim. Doğumgününü temsilen bu fotoğrafı seçmemin ise birkaç nedeni var:
1-Selin'in fotoğrafı yok, çünkü ne zaman Selin'i çekmek istesem kompakt makinesiyle gelip bana kıç atan bir takım insanlar mevcut. Kınıyorum onları buradan ve onlara laflar hazırladım. Kompakt makineyi küçümsediğimden değil, yanlış anlaşılmasın, ama Selin "Nil beni çek" dedikten sonra beni niye elimine ediyorsun arkadaşım. Derdin nedir?
2-Ortam feci karanlıktı, ve ben flaş sevmeyen bir insandım, belli anlar dışında (buradan halbukiiiiiy diye Lemur şarkısına giresim var). Dolayısıyla bütün fotoğraflarım tek tük ışık kaynaklarının bulunduğu bilardo masası üzerini konu aleyor.
3-Laylayloyloy.
4-Hastasıyım şu soldaki fotoğrafta Emir'in surat ifadesinin.



Ve 7pf2p Ankara'da. Remzi sağolsun, 6 saatlik bir uyku, sonra da konser sağolsun ek 5 saatlik bir uykuyla geçen iki gün ve baş ağrısı. Ama güzel konser, beklenenden kesinlikle güzel konser. Tek problem, kendi sesini dinlemekten hazzeden bir insan değilim ve monitörümde sadece benim sesim vardı. Evet, konserde kendini duymak iyidir ama yaldır yaldır sadece kendimi duymam da lazım değil yahu. Sürekli bir detonasyon paranoyası, "aha gitti, aha çatladı, aha valla kaydım, lan ühü" psikolojisi. Neyse ki kayıtları dinledik, genel ses dengesi ve Taha'nın gitarının duyulmaması dışında gayet güzel kayıtlar. Taha'nın duyulmaması baya kötü, ama napsın millet Taha'yı ya. Sürün, sefil:)

Ayrıca konsere gelip sonuna kadar kalan, ve sonrasında da beraber pek eğlendiğimiz canım lise arkadaşlarım Pelin ve Alican'a çok teşekkürler, mutlu oldum yahu inanılmaz. Aytek'e ve Selim'e de teşekkürler ama onlar lise arkadaşım değil:) Ayrıca 7pf2p ne seviyesiz bir gruptur yahu. Allah bildiği gibi yapsın hepsini, heh.





3 yorum:

remzi dedi ki...

ne demek her zaman

pekcic dedi ki...

içimden bi ses o kıç atan takımda olduğumu söylüyo, sanırım ufaktan bi kızarıyorum ben. :$

operadaki fantom dedi ki...

remzi: fak yu.

ciccoz: yok ciğerim sen değilsin, rahat ol:)