Evet, blog yazan binlerce kişiye özenmem sonucu -ki bu özenmeler arasında Emir Bey'i kesinlikle yok sayamam- bir blog maceram daha böyle başlıyor. İğrenç, devrik, düşük bir cümleyle başlayan bu macera, muhtemelen aynı şekilde devam edecek, hiç çekinmeyecek, ve muhtemelen 3-4 yazıdan sonra unutulmaya yüz tutacak, Nilağnım'ın bütün diğer blogları gibi... Belki de sıcak hava, belki de bir çocuğun gözlerindeki ışıltı ve hatta belki de otobüs?...
İşte, söz konusu Hanores bu. İzmir'e geldiğimde ilk görüşülen şanslı kişi oldu kendisi, ama o ilk görüşme bu değil, zira kendisi bu görüşmeden birkaç gün önce kapımızın önüne gelip "Zeynep Teyzeeea?!! Zeynep Teyzeeaa???" diye bağırdı. Ha, neden "Nil!?", "İpek?", "Hülagüler?", "Kimse var mı?" gibi mantıklı cümleler kurmayıp direkt anneme seslendi hiçbir fikrim yok. Ama onu böyle de seviyoruz biz:)

Kimi zaman benim ayar özürlülüğüm, kimi zamansa Ayhan'ın çok muhterem bir insan olmasından kelli ara ara nur indi kendisine. Ha, bir hayrını gördük mü o nurun, hayır, indiğiyle kaldı. Ki zaten hayırlara vesile olmadığını üçlemenin 3.sünde de görüyoruz rahatça.
Aha şu hatta:
Evet, o gün Kıbrıs Şehitleri'nde içmiş (kahve/bira), sonrasında çimlere yaymıştık, yapmıştık bunu! O günden beri beynimde dönüp duran "hibilibilöö labalabalöö ay vana bi a tisko bööy" konulu şarkının ise bahsi geçen gün ve isimlerle hiçbir alakası yoktu, olayın tek sorumlusu pistte ve arabada sürekli çalan sevgili Power Fm idi.
Son olarak:
6 yorum:
okuduğum en kötü blog yazısı...
döverim seni kurtlu.
iyi olması gibi bi iddia yok zaten ortada:)
oo kimleri görüyoruz, nil ve ipek hanımlar da burdaymış =)
gelmiş bulunduk kürşat bey:)
merhabalar efendim,
negzel bir bilok ve yazısı =)
hatta son fotoğraftaki saçların uçuş şekline bayıldım, severek ailecek takip edeceğiz sanırım bu saatten sonra =)
inşallah takip edebileceğiniz içeriği sağlayabiliriz Emir Bey:)
Yorum Gönder