13 Şubat 2010 Cumartesi

The distant future/the year two thousand

Bu tatil işimin gücümün olmadığı, boş zamanların beni ele geçirdiği tatillerden olamadı pek, ama elbette tatilin herhangi bir t anında abesle iştigal etmem kaçınılmazdı. Söz konusu abesle iştigalin ana öznesi uzun süre anneannemlere hizmet etmiş, ondan önce Hülagü ailesinin ilk ADSL modemi olmuş, sevgili Airties RT-102 idi.

Merhaba Airties RT-102

Efenim, kendisi oldukça bozulmuş, artık işlemeyi reddeden bir modem olduğundan kelli artık parçalanmayı ve hayırlı vesilelere alet olmayı hak ediyordu. Biz de ne yaptık? Evet, parçaladık. Parçalama süreci biraz uzun ve sancılıydı, ama sonunda modemi açmayı ve yeşil levhanın üzerindeki her bir bıdıyı "vur kır parçala" metoduyla ayırmayı başardık.


Neden derseniz, hiçbir fikrim yok. Zaten başta da bahsettiğim üzere, amaç abesle iştigal. Ama bana sorarsanız, sırf Japonların ADSL sektöründeki parmağını görebilmek için bile değdi diyebilirim.

Ehem, neyse. Peki buradan nereye vardık, kıssadan hisse nedir, ne ders aldık dediğinizi duyar gibiyim. Uzun düşünce süreçleri, parmakların değişik yerlerine yabışan bol japon yapıştırıcısı, biraz sabır ve pek bir hevesle, evet, vardığımız sonuç budur efenim:


Hatta daha temiz görmek isterseniz, tam olarak şu "şerefsiz küçük şey" kendisi:

Heheey nağbeer?

5 yorum:

Travis dedi ki...

tek bi sorum olacak..
neden?
:)

Adsız dedi ki...

bu girdiden de anladığımız üzere senin istanbul'a dönme vaktin gelmiş.

operadaki fantom dedi ki...

Travis: Ehm, ben de sordum o soruyu kendime:)

Adsız amca: döndüm ki bile.

tranquíl dedi ki...

süpher harika süpher.

meren dedi ki...

Hahah

"Flight of the Conchords güdümlü hareketler gençliğimizin kanayan yarası", T.C. Polis.