(şu fotoğrafı feysbuktan indirdim. sefalete bak...)
Canım arkadaşım Görkem. Seni daha da germek üzere yazımın bu bölümünü sana ithaf ediyorum:
Bugün bu adamın doğumgünü. Hani bazı insanlarla ilgili söyleyecek şeyler arttıkça, o söylenecek şeylerin söylenebilme ihtimali düşer ya, öyle bir durum söz konusu. Nereden nasıl başlayabileceğimi bilmiyorum, nelerden bahsedebileceğimi bilmiyorum, neyi anlatabileceğimi de bilmiyorum.
Şunu söyleyebilirim; bu adam benim en yakın arkadaşım. Daha yakın bir arkadaşım olur mu, ondan da emin değilim. Şu üç buçuk yılda bana her alanda kattığı her şey bir yana, beyin yıkama çalışmaları için bile teşekkür ederim. Bazen kendisini dövmek istiyorum, ama olur öyle şeyler, biliyorum o da kafama kafama vurmak istiyor da danışman kişiliği el vermiyor, onun yerine vicdanıma oynuyor pis herif.
Sonuç olarak; iyi ki doğdun be herif. İyi ki aynı sınıftayız, iyi ki arkadaşız.
Bu da yazının ikinci bölümü, ve bir genç kızın arkadaşına yaptığı doğumgünü hediyesini anlatıyor. İşin güzel yanı, ben çok uzun zamandır bir resim için, hatta herhangi bir şey için bu kadar çok uğraşmamıştım, bu da bana her baktığımda garip bir gurur hissi veriyor.
Evet, 5 saat çizim + 6 saat renklendirme. Çizim sürecine kızılderili desenlerini araştırmak da dahil. Yani övünmemin nedeni ortaya çıkan şeyin niteliği/güzelliği değil, tamamen harcadığım zaman ve çaba, zira benim bu kadar sabırlı bir şekilde bir şeyle uğraştığım görülmedi o kadar.
Tekrar iyi ki doğdun Görkem. Yeni yaşın sana bol bol cevap getirsin, benim bunu yapmama vesile olduğun için bile teşekkür edebilirim sana sanırım.
Şunu söyleyebilirim; bu adam benim en yakın arkadaşım. Daha yakın bir arkadaşım olur mu, ondan da emin değilim. Şu üç buçuk yılda bana her alanda kattığı her şey bir yana, beyin yıkama çalışmaları için bile teşekkür ederim. Bazen kendisini dövmek istiyorum, ama olur öyle şeyler, biliyorum o da kafama kafama vurmak istiyor da danışman kişiliği el vermiyor, onun yerine vicdanıma oynuyor pis herif.
Sonuç olarak; iyi ki doğdun be herif. İyi ki aynı sınıftayız, iyi ki arkadaşız.
~
Bu da yazının ikinci bölümü, ve bir genç kızın arkadaşına yaptığı doğumgünü hediyesini anlatıyor. İşin güzel yanı, ben çok uzun zamandır bir resim için, hatta herhangi bir şey için bu kadar çok uğraşmamıştım, bu da bana her baktığımda garip bir gurur hissi veriyor.
Evet, 5 saat çizim + 6 saat renklendirme. Çizim sürecine kızılderili desenlerini araştırmak da dahil. Yani övünmemin nedeni ortaya çıkan şeyin niteliği/güzelliği değil, tamamen harcadığım zaman ve çaba, zira benim bu kadar sabırlı bir şekilde bir şeyle uğraştığım görülmedi o kadar.
Tekrar iyi ki doğdun Görkem. Yeni yaşın sana bol bol cevap getirsin, benim bunu yapmama vesile olduğun için bile teşekkür edebilirim sana sanırım.
3 yorum:
Hayatımda ilk kez böyle yetenekli bir arkadaşım olmadığı için üzüldüm, bir an bu hediyenin bana verildiğini düşündüm ve nefesim kesildi, bence de iyi ki doğdun Görkem ve ne şanslısın ki böyle yetenekli bir dostun var...
merhaba, Galip Tekin'in dersiyle (PA Art of Animation) ilgili bilgi ararken buldum blogunuzu. Ben de bu dönem o dersi almak istiyorum da bikaç şey soracaktım. Devam zorunluluğu mu var mı derste? Bi de çizim yeteneği için belirli bir temelin olması gerekiyor mu?
Yardımcı olursan çok sevinirim.
Esma: gurur duydum:) ama eminim 'yaratici' olmasa da benden çok daha iyi arkadaslarınız vardır. Teşekkür ederim yine de:)
adsiz kardes: galip tekin yoklama almıyor, ilk derse bile gitmen gerekmiyor, herkes geçiyor. Ama bana sorarsan dunyanın en keyifli dersi ve yeteneğin hangi düzeyde olursa olsun galip hoca insanı çok geliştiriyor.
Yorum Gönder