21 Kasım 2009 Cumartesi

Kişisel ve gereksiz işler bunlar

Dün şunu düşündüm, yani daha doğrusu düşünmem için tüm ortam hazırlanmıştı, ben de mevcut yoldan gittim. Bunun gibi bir şey.

İstanbul'a ilk geldiğimde belli yerlerden belli saatlerde tek başıma yürümekten korkardım. Söz konusu yerler de über ara sokaklar değil, İstiklal caddesi, Nevizade falan. Bir buçuk yılın sonunda, sanırım Arda'nın gazıyla "yahu evet neden korkuyorum ki bu kadar?" dediğimi biliyorum.

Şimdi, söz konusu yerlerde hep, ama hep tek başıma yürüyorum. Hep belli saatlerde, bir şekilde tek başıma yürümek zorunda kalıyorum. Yok, hayır, korkmuyorum, korkacak bir şey de yok zaten, ama bazen insan sıkılıyor.

Gerçi bazen keyifli mi? Keyifli gayet. Bazen.

1 yorum:

faati dedi ki...

ilk iki paragrafı görmezden gelirsek, al benden de o kadar.