Gün aslen şöyle gelişti:
İşteyken Gözde aradı, "Sakin konserinde fotoğraf çekmek ister misin, bizimkiler fotoğrafçı ayarlamamış" dedi. Olur dedim, ama iş çıkışı Etiler'e dönüp fotoğraf makinamı almam gerektiği için bol bol koşturdum. Saat dokuz buçukta oradaydım ve Gözde orada değildi, halbuki Akbank Caz Festivali programı oradaydı. Hypnotic Brass Ensemble da o gündü, hemen Dünyacan'ı aradım "Lan, gitmiyor muyuz?" diye, o da "ben başka konsere gidiyorum, yerinde olsam ben de ona gelirdim" dedi. Ve böylece bir gece şekillenmiş oldu.
Sakin'de çektiğim fotoğrafları yayınlayamıyorum. Hani süper bir fotoğraf olduğundan değil, hatta fotoğrafların çoğu çok çok iyi de değil, ama içimdeki yayınlama arzusunu nasıl dizginlerim onu da bilmiyorum bak. Bir tane yayınlayayım lan? Hem boyutunu da küçültürüm? He?
Resmen rahatladım.
Ayrıca Four in the Pocket çok güzel grup, inanılmaz keyifli, ama iki haftada bir çıktıkları göz önünde bulundurulduğunda sanırım dün gece Hypnotic Brass Ensemble görmeyi tercih edebilirdim. Gerçi sanırım bu kadar çok müzisyeni Four in the Pocket konseri dışında başka bir yerde göremezdim herhalde, ahah.
Yok yok şikayetçi değilim yahu. Mis gibi grup. Solistin de hastasıyım, ayrıca.
4 yorum:
ne güzel saçmalıyorsun. lkshglasga
guzel kareymis..
four in the pocket sali aksamlarimin (hala sali mi ?) aliskanligiydi.. az ozlemedim degil..
tenk yu
biz cuma gittik, iki haftada bir çıkıyorlar. baya iyilermiş yahu.
YARGI ADAMIMSIN!!!
Yorum Gönder