12 Temmuz 2011 Salı

"Almanlar mezun olunca biz de olmuş sayıldık"



"Ben bu taraftayım, siz neredesiniz? Bak şimdi kalkıp el sallıyorum..."


Geçtiğimiz hafta İstanbul'da olmamın tek nedeni tabii ki Psikoloji Kongresi değildi; ben uçağa binmeyi seviyordum dostlar. Ama hazır uçağa binmiş ve kongreye gitmişken, arkadaşlarımın mezuniyetinde boy göstermesem bence yazık olurdu.
Hele ki Ali Bey'in mezuniyetinden bahsediyoruz...

Geçen sene baloda hiç resmimin olmamasının acısını fazlasıyla çıkardım, orada burada bir sürü resim çektirdim. Her genç kızın resmi olarak kendine bir takım müdahalelerde bulunma hakkına sahip olduğu "mezuniyet balosu"ndaki halimi de, elbet gelecekte lehime yahut aleyhime delil olarak kullanılmak üzere sabit bulundurmalıydım.

Rock müziğin asi grubu Lemur'un üyeleri, baloda her şarkıda halaya durmalarıyla dikkat çekti. Basının alınmadığı baloda bulunanlar "biz de bunları ergen, depresif, ne bileyim, farklı bilirdik, baya bildiğin senin benim gibi halay çeken insanlarmış, rezalet" şeklinde açıklamalarda bulundu.

İlginç bir his, kendimi geçen senekinden daha mezun hissediyorum, nasıl bir hisse bir senelik çalışma hayatı yokmuş gibi davranıyor. Görkem'in mezuniyeti ile birlikte üniversite hayatım zaten sembolik olarak bitmiş olsa da, Ali'nin ve diğer birçok arkadaşımın okula devam etmesiyle, yine sembolik olarak devam etmiş gözüküyor. Tabii bunda görünen yolların da etkisi var, ama o da başka bir yazının konusu olsun.


Hipster gibi davransa da aslında gayet makina mühendisi bir insan artık kendisi.
Kepli gibi davransam da aslında gayet gelin güvey bir insanım ben de bizzat kendim.
Johannes Kepler.

Hiç yorum yok: