8 Mart 2010 Pazartesi

Bunalıma girmeyen gencin bunalım maceraları.


1-Yine bomboş muhabbetler peşindeyim aslında.

2-İnsanın yapacak çok şeyi varken tek isteğinin hiçbir şey yapmamak olmasının hastasıyım. Çünkü aynı insan yapacak hiçbir şeyi yokken de kendine iş üretiyor.

3-Gönül istiyor ki okul iki sene önceki gibi olsun. Bölümümde devam etmek istediğime dair içimde bir istek olsun mesela, dersler biraz daha keyifli olsun.

4-Bugün Ozan Bey'e rastladım. Bölümüme tepkimin nedeninin muhtemelen bu sene mezun olmamla alakalı olduğunu söyledi. Düşündüm de, mümkün.

5-İki haftada bir karar değiştirmekten vazgeçmem lazım ulan. Bu ne.

6-Bu kadar bık bık bık konuşuyorum, dönem öyle harala gürele geçecek ki muhtemelen hiçbir şey anlamayacağım. İşte o zaman da "zaman çogızlı ilerledi ya" diye bık bık bık konuşacağım. Evet, en büyük hobim bık bık bık konuşmak.

7-Ayşegülnazcan elbet lunaparkta. Elbet yine hayat Ayşegülnazcan'a güzel. Elbet Ayşegülnazcan aslında pek mutlu. Ama kimse hayatını lunaparkta geçiremez ki. Ya lunaparkta çalışman gerekir, ya da akşam olunca evine dönersin-ki lunaparkta çalışmak, lunaparkta olmak kadar zevkli midir tartışılır. Yani sırf lunaparktan çıkmayayım diye bilet mi kesmeli insan?

8-Oooh, metafor da kullandım, artık kimse beni tutamaz. "Ayşegülnazcan Mağaralarda" diye yeni blog açacağım, kimse beni anlamıyor konulu yazılar yazacağım. Beklerim:)

3 yorum:

faati dedi ki...

yazacak kayda değer bir şey bulamadığımda ben de madde madde yazmayı deneyeyim. sende tuttu bu olay, sevdin sen.

October Swimmer dedi ki...

senin yüreğin kabarmış

operadaki fantom dedi ki...

faati: değil mi? oldu oldu o oldu. sen de yap bak.

octoswim: üç vakte kadar bitiyor okul, ondandır:)