18 Eylül 2013 Çarşamba

Adaçayı


  • Tembellik, tamamen tembellik. Tamamen olmasa da en az %60 tembellik şuraya yazmamamın nedeni. 
  • Bir de bugün Orhan Hoca ile internette sağa sola bakınırken aniden bir angelfire siteye denk geldik. Anılara gark olmakla kalmadık, internetteki kişisel sayfaların gelişimini düşündük; yahu hakikaten bir ara geocities ya da angelfire gibi siteler üzerinden yapılandırdığımız kişisel sayfalar vardı; gif arka planlı, gif süslemeli, ora gif bura gif. Bir yandan işte bir fotoğraf, bir aile fotoğrafı, bir iletişim adresi falan. Ne anlamsız işler. Benim de vardı ergenken. Çok talihsiz bir şekilde o dönem rumuzum cd_girl idi. Neden, ne amaçla, hiçbir fikrim yok. Ergenlik işte.
  • Sonra dedik kişisel bloglar geldi, kişisel sayfalar bitti (burada "konulu" blogları bir yana ayırıyorum bu arada, konumuz konulu değil konusuz konuların konusu, evet). Şimdi, bloglar yok, mikrobloglar var, twitter olsun, tumblr olsun. Ama biz çok antika olduğumuz için yazmaya devam ediyoruz.
  • Tabii kişisel sayfalarda "lan birileri beni izliyor aslında" hissi yok mu, var. İnsan egosu çok acayip bir şey. Olmayanı var sayma ve varlığını kendine gerçek kabul ettirme gücüne sahip.
  • Uzun ve gereksiz girizgahtan sonra konuya gireyim: abi naber?
  • Müthiş ani gelişmeler sonucu Ekşi Fest 2013'te alternatif sahnenin açılışını yapma şerefine nail olduk. Ve tabii ki önümüzde konser olmadan kaba etimizi kaldırıp bir şey yapmadığımız için aniden grup haline gelip, aniden 7 şarkı düzenledik. Sonuç olarak, ki bu sonuç aslen başka bir bloga konu olacak, 14 Eylül'de Nilipek. ilk topyekün konserini vermiş oldu. Sınırlı sayıda insanın izleyebildiği bu konser (sınırlı derken, ehm, gerçekten sınırlı... ühühü...) TÜRK INDIE MÜZİK TARİHİNE ALTIN HARFLERLE KAZINmak üzereydi ki ilk şarkıda sesçinin kalimbanın sesini açmamasıyla en fazla bilgisayardan alınmış çıktıyla yapıştırıldı.
Ehihihi

  • İlk maddede bahsetmediğim %40 var bu arada evde zor tuttuğumuz. Sizi kendisiyle tanıştırmak isterim; yeni ev arkadaşım Giorgio:
Giorgio'nun etek ve bol pantolon kovalamak, tahta raf ve sandalye yemek, hoparlörleri dişlemek gibi hobileri, saç kurutma makinesi, elektrikli fan gibi fobileri mevcut. Bu yakışıklı kardeşimiz ayrıca oturmayı bilir, hatta oturmasına dair bir şey istenmese bile, "belki şurada küçük bir mama vardır" umuduyla oturur ve bekler.



Giorgio 23 Ağustos'tan beri evin pek sabit olmayan, ziyadesiyle koşuşturan bireyi olarak kendini kabul ettirmiş durumda. Hızla büyüyor efendim, durduramıyoruz.
  •  Kendi stüdyosuna geç kalan bir insanım. Ama niyetim iyi, valla.

Hiç yorum yok: