- Yurdun sokağında hala ne olduğunu anlamadığım bir inşaat var. Daha önce tatsız olaylar olduğu için soramıyorum da, ama konu o değil. Bugün o inşaata gelen vinçte Massive Attack çalıyordu.
- Havaların aniden tiril tiril kıyafetler gerektirmesi hoş olmadı. Benim bütün tiril rezervim İzmir'de, hazırlıksız yakalandım. Hazırlıksız yakalanınca da 2.el dükkanından 1 euroya aldığım etekle gerçek bir teyze oldum. Daha önce benzer bir teyzeliğe, yine bit pazarından aldığım 3 euroluk etekle ulaşmıştım.
Teyzelik uzmanı Doç.Dr. Nil İpek Hülagü, yeni kitabı "Etek ve Teyze İlişkisi: 21.Yüzyılda Patates Temsilleri"ni sizin için anlatmadı. Anlatmaz da, hırto.
- Ama benim ruhum teyze.
- Biz ne şanslı insanlarmışız mesela, ne güzel insanlar tanımışız, ne güzel insanlarla vakit geçirmişiz.
- Aslında ergenlikten çıkmadım. Daha doğrusu ergenlik benden çıkmadı. Ama soranlara evde yok diyorum, perdenin arkasına falan saklıyorum. Evden çıkmasına, pencereden bakmasına, dışarıda gözükmesine izin vermemeye çalışıyorum. Halbuki izin versem dışarı çıksa belki kaçacak bir daha dönmeyecek. Ha işte o işime mi gelecek, yoksa dümdüz bir adam mı olacağım ergen aklı olmadan, onu bilemiyorum.
- Allahım nasıl da huysuz gibiyim. Değilim yahu aslında. Okuldayım, çayım var, ödevim var, işim var. Başka da bir şey yapmak istediğim yok. Yani, saçma gelebilir, ama ölümüne keyifliyim şu an.
- Bu arada konserde kayıt almadık sanıyordum, ama meğer güzel insan Ali Bey bütün konserin ses kaydını almış. Kendisi sosyal mecralarda zerre gözükmüyor ama sosyal medyada aslen dünya devi.
Tişikkürler sipirmin
- Bugün Eminönü'nden Karaköy'e yürürken su satan çocuk ben önünden geçerken (muhtemelen teyze eteğim, güneş gözlüklerim ve fotoğraf makinemin sağladığı turist görüntüsü sebepli) bana "BEYBİE" dedi. Dönüp "Yavrucum bu mu senin turist kıza yazma şeklin?" diyecektim ama olayın farkına varıp da şu bilince ulaşana kadar 5 adım atmıştım. Artık dönüp bu muhabbeti yapmam anlamsız olacaktı.
- Şimdi baktım da bunu hiç paylaşmamışım burada. Gerçi hava çok güneşli, bu havada bu şarkı kime ne hissettirir bilmiyorum, ama şöyle bir şey mevcut:
"Kör taklidi yapıyorum, tıpkı ağaçlar gibi, hiç bir yere gitmemek için..."
- Bugün bir de şunu düşündüm; ev dediğin yer kaldığın değil kendine ait bir alana sahip olduğun yer sanırım. Ve galiba bu yüzden yurdu değil de okulu daha ev gibi görüyorum şu ara.
- Bir hafta hızlıca bir geçse ya...
1 yorum:
Orjinalinden güzel coverlar klasörümüze müthiş bir şarkı daha katmış oldunuz cânım.
Yorum Gönder