7 Nisan 2012 Cumartesi

Yastık dikerek Makbule, yastık çekerek Makbule




7 Nisan, dünya çapında Yastık Savaşı Günü'ymüş, benim Facebook'ta burada yapacak bir şeyler ararken haberim oldu. Haberim oldu dediğim yaklaşık bir ay önceye denk geliyor ve ben o zamandan beri fotoğraf çekmek için adeta gün sayıyorum.

 
Ayrıca söz konusu yastık savaşıysa, oyuncak ayı uygun bir silahtır... Sözün konusu değiştiğinde o kadar uygun olmayabilir...

Gencolar bu etkinliği hem bir eğlence, hem de sosyal ve devletsel denetime hafiften bir başkaldırı, ufaktan bir protesto olarak tanımlıyor. İsteyen kendi şehrinde bunu organize edebiliyor, mesela Amsterdam'daki organizasyonda sırtında hoparlörler taşıyan adamlar ve dubstep çalan bir dj abimiz vardı. Londra'da, Berlin'de ya da Şangay'da nasıl düzenlendi bilmiyorum, ama eminim en az buradaki kadar eğlencelidir.

 
beüü beeeii Wub wub wub wub wub wub wub wub biuuu beeiii...

Tabii bizim haberimiz yok, meğer İstanbul'da da düzenleniyormuş, Okan söyledi. Fotoğraf çekerken kafama yediğim darbelerin ve ağzıma, burnuma, gözüme giren kuş tüyünün hesabını yapamadığım için "muhtemelen katılmazdım" gibi bir sonuca varıyorum-ki burada aslında benim için tek sorun kafama aldığım darbe sayısı. Ha, fotoğraf makinası yerine bir yastığım olaydı, işin içinde olaydım, ben de sağa sola vuraydım, o zaman beni durdurabilir miydiniz? İşte onu bilmiyorum.

Bilmediğim için de fotoğrafları paylaşıyorum, yabacak bir şey yok. Önce savaş öncesindeki o sessiz ve sakin, huzurlu anlara bir göz atalım...


 Geri sayım sonrası, saatin üçü vurmasıyla alınan başlangıç...
 
 

 Derken aniden "büyük patlama"...
 



 Bu arada bazen korksalar da, çocukların inanılmaz eğlendiğini de belirtmek lazım...

 
 
 

Ve bir saatin sonunda, içi boşalan yastıklar inatla dolduruldu, savaş devam etti. 




 Ve Dünya Yastık Savaşı Günü, böylece sona erdi...



Hiç yorum yok: