Yaptığım besteleri kaydedememekten, kaydetsem de belli, standart ve temiz bir ses kalitesine ulaşamamaktan muzdaribim her zaman. Yaptığım besteler deyince de sanki 400 bestem varmış da bir köşede çürüyormuş izlenimi yaratabilir, NİTEKİM ÖYLEDİR DE. Yok yok değil, iki üç tane. Valla.
Neyse, bilmem hatırlar mısınız, yazın ortasında Sayın Büyükbeşe ile bir takım kayıtlar yapmış idik. Çeşitli yoğunluklar nedeniyle yalnız ve boynu bükük olan kayıtlar aylar sonra ortaya çıktı. Bir depoda, duvara yaslanmış şekilde bulunan kayıtlar, Kültür Bakanlığı tarafından incelemeye alındı ve gerekli düzenlemelerin yapılması için tekrar Uluç Büyükbeşe görevlendirildi.
Teknolojinin nimeti işte, eskiden böyle miydi? Biz Bee Gees plağı almak için Almanya'dan amcamızın gelmesini beklerdik o zaman. Şimdi elini sallasan kayda çarpıyor.
Söz-müzik: Nil İpek Hülagü, gitarlar ve bilimum enstrümanlar ve düzenlemeler: Uluç Büyükbeşe
Ve hatta sözlerini de yazayım ki, yarın öbür gün tesadüfen bir yerde çalarsa, şarkıyı bilmeyenler arasında "aa ben bu şarkıyı biliyorum" karizması yapın, ezbere söyleyin.
İzlerken seni çok güldüm, ama sinirden mi bilmem,
Sonuçlara vardım, deney gibi, ama işe yarar mı bilmem,
Belki sessizlik en güzeli, ama herkes susar mı bilmem,
Bir şişe rafta durur, beni bekler, bu gece biter mi bilmem.
Işıklar yanar, ışıklar söner, gözler kapanır mı bilmem
Rüyalarda ağlayan insanlar nasıl uyanır bilmem
Güneş doğar, güneş batar, bir gün ne kadar hızlı geçer bilmem
Bir fotoğraf o anın ne kadarını saklar, bilmem..
Her gün yeni bir şey gördüm, ama hatırlar mıyım bilmem,
Tutarsız hep olan olaylar, ama ben kendimi bilmem.
Belki sessizlik en güzeli, ama herkes susar mı bilmem,
Bir şişe rafta durur, beni bekler, bu gece biter mi bilmem.