Günümüz prova için Ortaköy'e gitmek üzere Emir Bey'le buluşmamız ve Giorgio'nun ağızlık takmamak için müthiş tripler atmasıyla başladı; zira Şehir Hatları'nın net bir şekilde belirttiği üzere evcil hayvanlar ağızlıklarıyla vapura binebiliyorlardı ama Giorgio çok tarzdı; ağızlık onun bütün karizmasını bitirecek, kendisine "çok güzelsin" diyen genç kızları zıplayarak öpmesini engelleyecekti. Evet, Giorgio zıplayarak öpen bir köpekti.
Emir Bey sağolsun, ilk vapur yolculuğumuzun belgeleri var.
Çeşitli çakallıklar, vapur çalışanlarının iyi niyeti ve Kadıköy insanının hayvan sevgisi birleşince biz bir şekilde, gecikmeli de olsa çıktık yola. Kulaklıklarımızı taktık (zira Level Up Studio kulaklık gerektiren, pek hoş, pek farklı deneyimli bir stüdyodur), provamızı yaptık, az biraz dağıldık. Sonra tabii ki cıvıdık, çünkü hem Emir Yargın hem Emir Bey bizzat cıvımayı gerektirir.
Şehir manzaralı, az biraz da rüzgarlı bir terasta koreografiyi kesinleştirdikten sonra güneşin ısıtan son kırıntılarından yararlanarak, az biraz da donarak kaydı tamamladık. Kzu'yu rap yapmaya ikna etmeye çalışırken helikopter nasıl oldu, ne ara oldu, onu ben de bilmiyorum.
Önümüzdeki aylar hep böyle eğlenceli, müzikli günler getirsin be blogcan. Bunun yarısı kadar eğlenceli videolar olsun, ona da razıyım. Sesimin tizliğini ve düşük desibelini bastım bağrıma, valla.
O zaman Giorgio'nun şehirle imtihanı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder