17 Şubat 2014 Pazartesi

Bakalım

(Aynı şeyleri tekrarlamayıp, hiç açıklama yapmaya da girişmeyip direkt şu fotoları paylaşayım ki gönüller şenlensin azıcık. Kendi blog yazmama bahanelerimden sıkıldım resmen.)


Şimdi, ayşegülnazcan'ın analog hayatında şöyle bir rutin mevcut:

1. adım - "Fotoğraf çekmez oldum": Bu noktada ayşegülnazcan kişisi hayıflanmalara doyar. Vakitsizlikten mi, yoksa var olan vakitte başka eylemlere öncelik vermekten mi kaynaklandığı bilinmeyen bu fotoğrafçekmezlik hali üzerine uzun uzun düşünülür. Sırt-bel ağrısından dem vurulur, şık çantalara fotoğraf makinesinin sığmaması vurgulanır. Bu adım kişiyi bir sonraki adıma yönlendirebileceği gibi, eylemsizlikle de sonuçlanabilir.

2. adım - "Bugün yanıma bunu alayım": Bu adımda ayşegülnazcan kişisi rafta duran makinelere bakar, aralarından bir tanesini (a) çanta durumuna, (b) gideceği yere, (c) elindeki filmlere ve (d) o makineyi en son ne zaman kullandığına göre seçer ve yanına almaya karar verir. Bir önceki adımda gerçekleşen uzun iç tartışmalarında çözüm olarak bu adım oy birliğiyle kabul edilmiştir.

3. adım - "Şuna bir film taka-aaaa": Makinede zaten film vardır. Neyse ki ayşegülnazcan bu gibi kazalarda sadece tek kare yakacak kadar hızlı, varlığını unuttuğu kareyi yakmaktan zerre rahatsızlık duymayacak kadar da çirkin bir insandır.

4. adım - "Hemen bitireyim bunu ben": Ayşegülnazcan, fotoğraf çekmediği günlerin acısını çıkarmak istercesine, abuk sabuk her şeyin fotoğrafını çeker. Bir gün gelir, herkes kendi yoluna gider. Her şey nasıl başladıysa öyle biter.

5. adım  - "Yanıma alayım bugün Sirkeci'ye bırakırım" : ...diyor ama yalan dolan. O filmler ortalama iki buçuk hafta gezmeden genelde Pamuk Ticaret'e gitmez.

6. adım - "Ben bunu nerede çekmiştim? Ve bu hangi makineydi?": Tabii ki her makinenin kendine has özellikleri var, ve aslında fotoğraflara bakarak aşağı yukarı tahmin etmek mümkün. Ama gün geliyor, beceremiyor insan, ne yapsın. Birbirine benzeyen makineler var. İlk kez denenenler var. Haliyle cdden çıkan fotoğraflar karşısında geçirilen dakikalar var.


Ehm, neyse. Sadede gelirsek:

Agfa Silette II













Agfa Clack












Hiç yorum yok: