Mezun oldun diyorlar
- Boğaziçi'nde mezuniyet etkinlikleri üç gün sürüyormuş. İlk gün topyekün kep atıyor, ikinci gün fakülteyle kep atıyor, üçüncü gün de baloda çılgın atıyormuşuz. Evet, kötü espirilerin insanıyım, ama en azından artık bir diplomam var.
Uslu bir çocuk olursanız şu kalabalıkta iki maymun görebilirsiniz... - Bence ilişik kesme işlemlerinin tek amacı öğrenciye son bir okul turu attırmak. Çok ciddiyim. Bitirdiğinizde, eğer yokuş çıkmamış ve içinizden küfretmemişseniz, yahu ne güzel bir okulum var diyorsunuz.
- İlk defa değil, ama uzun zamandır ilk defa ufak bir fotoğraf makinası istedim. Mesela baloya dair elimde tek bir fotoğraf yok, neden? Çünkü fotoğraf makinam çok güzel. Çünkü fotoğraf makinam biraz dana. Çünkü üşendim. SONRA FEYSBUKTA GENÇ KIZLARIMIZIN BOY BOY BALO FOTOĞRAFLARINA BAKTIM.
Bir Erol Hülagü mutsuzluğu: "Makinanın önünden geçen adama sıkılmak", yakında sinemalarda... - "Abiye" ne acaip şey, aborjin gibi. Ya da "Göster abiye elbiseni" dediğinizde vurguya göre anlamı değişebiliyor.
- Kep atmak için çıktığımız İstanbul maratonunun her gününde Metrocity'e bir uğramakla beraber, sanırım Kanyon dışında çevredeki tüm alışveriş merkezlerini gezdik, dükkanları hatmettik; zira balo vardı, ve "insan hayatında bir kere üniversiteden mezun oluyordu". İki üç üniversite bitirenler de oluyor, ama onları insandan saymıyoruz.
Şekil 1.c. Bir gölgelik olarak diploma. - Mezun olmak konusunda "nihayet" diyemiyorum, zira sevinçle, istekle beklediğim bir şey değildi, ve kepimi de maksimum bilinçsizlikle attım. Şimdi sorsanız üniversite hayatımın bittiğinin pek farkında değilim, sanki aynı şekilde yaşamaya devam edecekmişim, iş bulmak, bir yerlere başvurmak, para kazanmak gibi sorumluluklarım olmayacakmış, yine istediğim zaman gece fotoğraf çekmeye çıkabilecek, ya da haftaiçi bir konseri sorun etmeyecekmişim gibi hissediyorum. Yalan halbuki. İzmir ya da İstanbul fark etmiyor bu konuda; artık öğrenci değilim.
3 yorum:
kep attıgım halde mezun olamamama ne diyosun:)?
ayşe der ki: evet yahu balodan an be an görüntü bekliyordum ben de :(
nilipek, 'bir erol hülagü mutsuzluğu'na geceleyin otobüste sesli gülmeme sebep oldun! :)
ve, blogun su gibi. okuyor da okuyor insan.. görüşmek üzere bir zaman!
Yorum Gönder