Detaylı çizimler yapmayalı uzun zaman oluyor, sanırım en son Görkem'in doğumgünü için yaptığım çizime uzun vakit ayırmış, Amerika yerlilerinin kumaş desenlerine falan çalışmıştım-ki o bile Akvaryum, Lunapark ya da Bardaki Hatunlar'dan daha az detaylı. Son dönemde zaten kendimi iyice egzersize vermiştim, adeta portrelere, ellere ayaklara, figürlere doymuyordum.
Derken sıkıldım. Ve üzüldüm. Sonra düşününce yarım bıraktığım bir şey olduğunu hatırladım. Yani aslında her şey 3 ya da 4 sene önce Galip Tekin'in dersinde başlamıştı. Akvaryum'u
çizmiştim, yeni bir resme başlamam gerekiyordu. Aklımda bir fikir vardı,
o fikir gelişti, hatta kompozisyon oluşturuldu ve tabii ki yapmayı
düşündüğüm onlarca şey gibi öylece kaldı. Çizim defterlerine her baktığımda "Yea aslında yapılsa güzel olabilir ama şimdi kim uğraşacak meeh" dediğim bir taslak olarak hayatına devam etti.
İki gün önceye kadar. İki gün önce, bir akşam vakti, ani bir gazla tekrar çizdim aynı resmi. Dün sabah aynı gazla mürekkepledim. Gazı hiç söndürmeden renklendirmeye devam ettim. Kalan gazla bugün kütüphaneye gidip taradım, az buçuk doku ekledim.
Sonuç aşağıda. Renklendirmeye başlarken aklımdaki ilk renkler bunlar değildi, lakin sonuçtan mutsuz değilim. Kopyaları var, belki başka renklerle tekrar denerim derdim, muhtemelen üşeneceğimi bildiğimden kelli demiyorum...
2 yorum:
Seviyoruz!
Melisina: Ehey!:)
Yorum Gönder