Abi naber?
- 4 Eylül Pazartesi, resmen iş ve de güç hayatlarının başladığı gündür. İş ve güç diyorum da, tam zamanlı değil, yine de anaokullarına gitmeler, mesleğini icra etmeler söz konusu.
- İşbu icra etme hallerinde en garip olan ise "Abi merhaba, ben bundan sonra resmi giyineceğim biraz" demek, artık kot pantolon (ya da Rafet El Roman dilinde pantelon) ve bol tişört ile ortalıklarda gezinmemek. İtiraf etmeliyim ki bir etek olsun, gömlek olsun, özendiğimiz ama zorunlu kalmadığımız sürece rahatlığa kurban edip giymediğimiz kıyafetler, gün geliyor bir yerlerimizi tırmalıyor sayın seyirciler. Ama bu tırmalama halinin hoşumuza gitmediğini, daha bir şık olmanın bizi havaya sokmadığını söylersek, yalan söylemiş oluruz. Evet dostum, oluruz.
- Hani çok şey yapmanız gerekir de, gerekenler dışında her şeyi yaparsınız ya... Biraz tanıyorsanız bilirsiniz ki en sevdiğim haldir.
- "Kemanımın teli kopmuş yar yar/Tek la teli yokmuş yar yar/Bütün telleri değiştirdim/Zerre acımadım yar yar/Yıllar olur pakedini açmadım/Aldığımda takmaya kıyamadım/Aylardır da kemanı çalmadım/Akord tutmaz olmuş yar yar..."
- Uykuya doymaz bir insan oldum.
- "Ders için okumak" ile "işine yarayacağı için okumak" arasında çok büyük fark var, ben bugün bunu gördüm. 4 sene boyunca okumam gerektiği için, ve kesinlikle sınavdan bir iki gün önce okuduğum her şeye ne kadar haksızlık ettiğimi düşündüm. Sonra fark ettim ki, günü gününe bile okusam, "ileride işime yarayacak" bile desem, o inatla okul için okunmuş olacak, bir şekilde detayları unutulacak. Doğanın kanunu bu, hayatı böyle kabul etmek lazım.
- O değil de bir şekilde öğretmen olursam, ve öğrencilerimden günü gününe okumalarını yapmalarını falan beklersem kafamı duvara sürtün ve bunun mantıklı bir istek olmadığını hatırlatın. Hele ki önemli olan tek ders benimkiymiş gibi davranırsam, baya evire çevire dövün beni.
2 yorum:
nasıl zamanları gidip gelmenin
gün gün mü diyorsunuz emir bey, saat saat mi? pazartesi-salı-çarşamba işler güçler...
Yorum Gönder